Arabayla Akdeniz Turu

Bir haftalık tatil süremizi Akdeniz sahil şeridini arabamızla gezmeye ayırdık. Arabamızla yapmış olduğumuz bu Akdeniz turu; Likya yolu, antik şehirler, tarihi ve doğal güzellikler içeren güzel bir gezi oldu.

1. Gün : İstanbul – Kaş

Akdeniz_Tur_Guzergahi_1_Gunİlk gün yolumuz uzun olduğu için erkenden yola çıkıyoruz. Turumuzun ilk konaklama noktası Kaş olacak. bunun için Kütahya, Afyon ve Burdur üzerinden yolumuza devam edip Fethiye istikametine dönüyoruz. Yaklaşık 13 saatlik bir yolculuğun ardından Akdeniz’i görüyoruz.

İlk uğrak noktamız Xanthos antik şehri oluyor. Kaşın Kuzey Batısında Kınık Köyü sınırlarında yer alan bu ünlü Lykia kentinden kalma lahit ve kent kalıntılarını görmek ve fotoğraf çekmek mümkün. Burada bir süre mola verdikten sonra yolumuza devam ediyoruz.

Bir sonraki uğrak noktamız Patara oluyor.Kaş’ın Batısında Kalkan bucağında bulunan antik kent Deniz kenarında zamanla alüvyonlarla dolmuş geniş bir alana yayılmış durumda. Yapılar büyük ölçüde ayakta kalmış. Aracınızı bırakarak burada bir süre tur atmanızı öneririm. Hava kararmaya yüz tutmuşken antik şehri gezerek Patara plajına iniyoruz. Karetta karetta kapmlumbağalarının yumurtalarını bıraktığı bu plajda güneşi batırarak gece konaklayacağımız Kaş‘a doğru yolumuza devam ediyoruz.

Kaş merkezine indiğimizde Kaş kültür ve sanat festivali için süslenmiş bir belde ile karşılaşıyoruz. Yat turizmi için önemli bir uğrak liman kenti olan Kaş’ta ilk önce konaklayacağımız oteli ayarlıyoruz. Yürüyerek şehir turu atarken bir turizm etkinlik noktasından ertesi gün Kekova kano turu için kayıt yaptırıyoruz. normalde Kaş’tan Kekova’ya jip ile safari yaparak gidilip dönülse de biz buradan yolumuza devam edeceğimizden Kekova’ya kendi aracımızla geleceğimizi söyleyerek sabah Kaş’tan birlikte hareket etmek üzere haberleşiyoruz.

 

2. Gün : Kaş – Olympos

Akdeniz_Tur_Guzergahi_2_GunSabah otelde kahvaltımızı yaptıktan sonra ayrılarak Kaş merkezden safari jipinin peşinden takılarak Kekova‘ ya Batık Şehri görmek üzere yola koyuluyoruz. Kekova sahile geldiğimizde can yeleklerimizi giyip kanolarımıza binerek su altındaki batık şehir kalıntılarının üzerinden çevre adaları geziyoruz. Arada bir mola vererek Kekova koyunun son uğrak noktası Kaleköy ‘de yemek molamızı veriyor ve çevre deki batık lahitleri ve tepedeki Kaleyi geziyoruz. Buranın manzarası muhteşem. Bol bol fotoğraf çekiniyoruz. Bu ara beklediğimiz sürede rüzgar çıktığından deniz kano ulaşımı için zor bir hal alıyor. Biz de tur şirketinin teknesine binip kanoyu tekneye bağlıyoruz. Tekne ile başlangıç noktamıza döndükten sonra bu güzel deneyim için teşekkür ederek Demre ‘ye doğru yola çıkıyoruz.

Demre de Myra Antik kenti, Noel Baba’nın yaşadığı düşünülen özellikle yabancı turistlerin geldiği tarihi bir nokta. Likya’nın en büyük tiyatrosu buradadır ve çok iyi korunmuş durumdadır. Antik şehir de kaya mezarları da oldukça ihtişamlıdır. Bol bol fotoğraf çekerek antik şehri geziyor ve tekrar yollara koyuluyoruz.

Bir sonraki uğrayacağımız yer geçeyi geçireceğimiz Olimpos, ancak öncesinde görmek amacı ile Adresan koyuna da uğruyoruz. Geniş bir çakıl plajı olan Adresan’ı gördükten sonra Olimposa dönerek kalacağımız ağaç evi ayarlayıp çevreyi gezmeye koyuluyoruz. Genellikle öğrencilerin konakladığı bu yerleşim yerinde antik şehrin içinden geçilerek sahile varılabiliyor. Sahilde denizin tadını çıkardıktan sonra akşam yemeği için pansiyonumuza geri dönüyoruz. Etrafta hamaklarıyla ağaçların altında serin havasıyla burası adeta bir cennet. Buraya yakın mesafede bulunan ünlü Yanartaş ‘ı görmek için gece buraya gidiyoruz. Buraya yürüyerek tırmanılabiliyor. Gece görmenizi özellikle tavsiye ederim. Ancak el fenerinizi yolda kullanmak üzere yanınızda bulundurmayı ihmal etmeyin. Yanartaşı gezip fotoğraf çekindikten sonra geceyi geçirmek için bungalow evimize geri dönüyoruz.

 

3. Gün : Olimpos – Side

Akdeniz_Tur_Guzergahi_3_GunSabah kahvaltı sonrası güzel hatıralarıyla Olimpos’a veda ediyoruz ve yeniden yola koyuluyoruz.

İlk uğrayacağımız yer Phaselis Antik Kenti oluyor. Burası denize sıfır konumuyla, koyu, su kemerleri ve kumsalıyla unutulmayacak türden bir liman antik şehri. Türkiye de gördüğüm en güzel antik şehirlerden birisidir. Burada antik şehri gezip denize girmek için biraz vakit ayırıyoruz.

Buradan sonra yola çıkarak Kemer‘ e uğrayarak Antalya ‘ya varıyoruz.Antalya ‘da şehir turumuzu yapıp yaklaşık 10km mesafedeki Düden Şelalesi ‘ne geçiyoruz.

Şelale gezimizden sonra Perge Antik Kentine varıyoruz. Vaktinde başkentlik yapmış oldukça büyük bir şehir olan Perge ‘yi gezmek oldukça vaktimizi alıyor. İlk defa bir antik şehirde stadyum görüyorum. Daha sonra buradan da yolumuza devam ederek Aspendos Tiyatrosuna uğruyoruz. Hala etkinliklerin yapıldığı antik tiyatro çok iyi şekilde korunmuş ve restore edilmiş durumda. Burada da fotoğraf çekinip gezdikten sonra Side ‘ye varıyoruz burada da antik şehri gezip bir arkadaşımızda konaklamak üzere yola koyuluyor ve akşam yemeğini burada yiyerek geçeyi burada geçiriyoruz.

 

4. Gün : Side – Alanya

Akdeniz_Tur_Guzergahi_4_GunGünlerdir yollarda olmak bizi oldukça yorduğundan Alanya’da her şey dahil konsepti olan bir otele bir günlük rezervasyon yaptırıyoruz ve yola çıkıyoruz.

Yol üzerinde Manavgat şelalesinde bir mola vererek gezdikten sonra buradan direk Alanya ‘ya otelimize varıp hemen dinlenmeye ve havuzun tadını çıkarmaya koyuluyoruz. Otel yabancı turistler tarafından oldukça kalabalık. Aslında oteli ve bu fikri sonradan çok beğenmesek de yine de dinlenmeye ihtiyacımız olduğundan burada günümüzü geçirmek bize iyi geliyor.

 

5. Gün : Alanya – Erdemli

Akdeniz_Tur_Guzergahi_5_GunSabah kahvaltı sonrası tekrar kaldığımız yerden yola koyuluyoruz. Bu gün tur güzergahımızın en zorlu yolunu aşacağız.

Önce Alanya ‘yı gezmeye başlıyoruz. Sahilde Damlataş mağarası ‘nı geziyoruz. Astıma iyi geldiği söylenen bu mağara aslında oldukça küçük. Daha sonra Alanya Kalesi ‘ne tepeye çıkıyoruz. Buranın manzarası oldukça güzel. Kaleden denize doğru taş atıp fotoğraf çekinip yolumuza devam ediyoruz.

Yol üzerinde Anamur üzerinde muz almak için mola veriyoruz. Muz yanında burada yetiştirilen pepino adındaki meyve ile de tanışarak bundan da yol üstünde yemek için oldukça miktar alıyoruz. Anamur çıkışında rastladığımız Mamure Kalesini gezmek için durarak burayı da geziyoruz.

Daha sonra uzun bir yol aldıktan sonra Silifke ‘ye varıyoruz burada Cennet, Cehennem ve Astım Mağaralarını gezmek için içeriye doğru sapıyoruz. Cennet mağarası içerisi yeşillik bir obruk ve içerisine patikadan inilerek girilebiliyor. İçeride tarihi bir kilise mevcut ve mağaranın içerisinde akmakta olan bir yer altı nehrinin sesi geliyor. Cehennem mağarası ise oldukça derin bir obruk ve içeriye girmek mümkün değil. Tepeden bakılarak fotoğraf çekilebiliyor.

Yine buraya yakın mesafedeki Astım Mağarasını merak ederek buraya da uğruyoruz. Dar bir girişten merdivenle aşağı inilebilen mağara nemli havası ile astıma iyi geldiği için bu adı almış.

Daha sonra yolumuza devam ederek yol üstünde konaklayacağımız bir otel arıyoruz. Erdemli de düzgün bir otel bulup geçeyi burada geçirmek için otele yerleşiyoruz.

 

6. Gün : Erdemli – Antakya

Akdeniz_Tur_Guzergahi_6_GunOtelimizden sabah ayrılarak Mersin ‘e doğru tekrar yola koyuluyoruz. Mersin’e varınca bir arkadaşımızla görüşüp yemek molası veriyoruz. Arabayla bir şehir turu atıp daha sonra Ashab-ı Kehf yani yedi uyuyanlar mağarasına gidiyoruz. Burasının Kur’an da ve diğer dinlerde de bahsi geçen yedi uyuyan gencin hikayesinin geçtiği yer olduğuna inanılıyor. Burayın havasını soluyup gezdikten sonra Tarsus Çağlayanını geziyoruz.

Daha sonra tekrar yola çıkarak Adana Şehir merkezine varıyoruz. Burada önce arabamızla gezip daha sonra Seyhan nehri boyu bir yürüyüş yapıyoruz. Tekrar yola koyulup Ceyhan üzerinden Kurtkulağı Kervansarayı ‘na uğrayarak  Yumurtalık ‘a varıyoruz. Yumurtalık Kalesini görüp, günü batırdıktan sonra gece yolculuğu ile Antakya ‘ya varıyoruz. Gece şehir merkezinde bir otel ayarladıktan sonra şehir turu yapıp otelimize çekiliyoruz.

 

7. Gün : Antakya – Arsuz

Akdeniz_Tur_Guzergahi_7_GunBu günü Antakya ve çevre ilçeleri gezmeye ayırıyoruz. Önce şehir merkezindeki meşhur mozaikleri görmek için Hatay Arkeoloji Müzesi ‘ni geziyoruz. Daha sonra Hatay ‘ın meşhur künefesini yedikten sonra Saint Pierre kilisesine geçiyoruz. Burası dağ içerisine oyulmuş ilginç bir kilise.

Daha sonra yeşillikler içerisindeki Bahçeköy ‘e uğrayıp buradan deniz kenarına Samandağ ‘a iniyoruz. Burada Hızır Aleyhüsselam ile Musa Peygamber ‘in buluşma noktası olan sahili geziyoruz.

buranın yakınlarında Kapısuyu köyü sınırında yer alan Seleukeia Pieria antik kentini gezerek Hatay merkezine geri dönüyoruz. Şehir merkezinde biraz daha vakit geçirip Sahil kenarında yer alan Arsuz da bir otele rezervasyon yapıp akşam konaklamak ve gezmek üzere buraya yola koyuluyoruz. Arsuz’a henüz hava kararmadan varıyoruz. Sakin bir sahil kasabası daha çok Hatay’ın yazlık beldesi gibi. Pek fazla turist yok. Biraz sahil turu yaptıktan sonra otelimize yerleşiyoruz.

 

8. Gün : Hatay – İstanbul

Akdeniz_Tur_Guzergahi_8_GunBugün turumuzu noktalayıp evimize geri dönüyoruz. Adana ve Niğde üzerinden Kapadokya ya uğrayarak burada bolca vakit geçirip, hem yol yorgunluğunu üzerimizden atıyor, hem de muhteşem atmosferin seyrine dalıyoruz.

Yolumuz uzun olduğundan bugünümüz tamamıyla yolda geçiyor. Gece vakti evimize varıp güzel hatıralarla dinlenmeye koyuluyoruz.

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir