Belgrad Bir Osmanlı Kenti

Hazır pasaportlarımızı çıkartmışken bir hafta sonu kaçamağı daha yapalım dedik. Lviv turundan hemen sonraki hafta sonu için Pegasus’tan Belgrad’a ucuz uçak biletlerimizi aldık ve Belgrad’ı araştırmaya başladık.

Daha önce buraya gelen arkadaşımız olmadığından referans alamadık. İnternetten bulabildiğimiz Belgrad gezi notları ve tur rehberlerini karıştırarak bilgiler edinmeye çalıştık. Edindiğimiz bu bilgiler ışığında yaptığımız Belgrad gezisi hakkında bilgilerimizi paylaşacağım. Belgrad gezisi planlayan veya Belgrad hakkında bilgi edinmek isteyenler için faydalı olacağını umuyorum.

Belgrad’a Ulaşım

Pegasus’tan kişi başı 100TL ye erken bilet alabilmek mümkün. Bu durumda 2 kişi gidiş geliş 400TL bir uçak masrafınızı oluyor. Sabiha Gökçen Havalimanından kalkan uçağımız Belgrad Nikola Tesla Havaalanına iniş yapıyor. yolculuk yaklaşık 2 saat kadar sürüyor. Pasaport kontrolde hiç bir sorun yaşamadan ve hiçbir soru sorulmadan pasaportlarımıza bakılarak direk kabul edildik.

Sırbistan’ın Para birimi Dinar (RSD). 1 TL yaklaşık 40 Dinar yapıyor. Herhangi bir banka kartınız varsa, havaalanında ATM ile çok düşük bir komisyonla hesabınızdan paranızı Dinarolarak çekebiliyorsunuz. Döviz bürosu aramanıza hiç gerek yok.

Nikola Tesla havaalanın Belgrad’a uzaklığı yaklaşık 18 kilometre, taksiciler havaalanından çıkmadan sizi yakalıyorlar. Kesinlikle pazarlık yapın. Korsan taksiler de burada çalışmakta biz de sonradan fark etsek de buna denk geldik. 2000 Dinar (50 TL) karşılığı otelimize varmak üzere taksi ile anlaştık.  Uçaktan indiğimizde saat 10 gibi olduğundan alternatif ulaşım yollarını zorlamadık. Taksimiz korsan olduğundan geniş sıradan bir araçtı. Havaalanına da kaçak girmiş olacak ki çıkışta bileti okutunca açılan çıkış bariyerine gelen bir arabanın arka tamponuna yapışıp onuna birlikte kaçak çıktık. 🙂 Taksici konuşkandı İstanbul’dan geldiğimizi öğrenince hemen İstanbul’a futbola bağladı konuyu. Daha önceden edindiğimiz bilgiler doğrultusunda taksicilere pek güvenmemeniz gerektiğini söylemem lazım. Taksi bizi otelin bulunduğu cadde trafiğe kapalı olduğu için bir arka sokakta bizi bıraktı. Otelin yerini tarif etti. Oteli elimizle koymuş gibi bulduk.

Şehir içi ulaşımda otobüs ve tramvayları kullanabilirsiniz. Bir büfeden günlük kart yükletip bu kart ile her tür ulaşım aracını kullanabiliyorsunuz. Otobüslere binişler herhangi bir kapıdan yapılabiliyor. her kapıda kart okuma makineleri mevcut buradan kartınızı okutabiliyorsunuz. Şehir halkından kimsenin kartlarını okuttuklarına şahit olmadık. hatta biz de sonradan durumu görünce bir kaç kez bedava yolculuk yaptık. 🙂 Sonradan öğrendik ki arada görevlilerce otobüslerde kontroller oluyormuş. kartınızın okutulmadığı ya da günlük kartınızın olmadığı tespit edilirse normal biniş ücretinin 10 katı ceza kesiliyormuş.

Belgrad’da Konaklama

Booking.com’dan tatile çıkmadan önce Belgrad Art Hotel de yer ayırmıştık. Otelin yeri tam şehrin merkezinde Knez Mihailova (Kneza Mihaila) caddesi üzerinde. İstanbul istiklal caddesi gibi bir yer diyebilirim. Cuma akşam 11 gibi otele vardık. Resepsiyondaki arkadaş çok güler yüzlüydü. Bursaspor kredi kartımı görünce Voyvodina Uefa da nasıl eledi sizi diyerek takıldı. Check in işlemi sırasında biraz futbol konuştuk. Daha sonra yukarı odamıza çıkıp yerleştik. Kahvaltı dahil konaklamaya 2 kişi 2 gece için 22000 RSD (490TL) verdik. Odalar gayet konforlu ve temiz. Kahvaltısı da gayet çeşitli ve servisi güzeldi. Otelin girişinde caddeye de açık bir cafe bulunmakta. Burada waffle yedik çok başarılı değildi.

Belgrad’da Cumartesi

Dönüş uçağımız pazar erken saatte olduğundan Belgrad turu için sadece bugünümüz vardı. Bu nedene erkenden kalkıp otelde kahvaltımızı yaptık. Resepsiyondan bir şehir haritası aldıktan sonra harita ile başladık şehri gezmeye. ilk önce Knez Mihailova caddesini takip ederek ve ara sokaklara gire çıka Cathedral Church uğrayıp buradan Kalemegdan’a (Kale meydan) vardık. Kale Meydan Eski Belgrad kalesini barındıran çok büyük bir park. Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği noktadaki tepeye kurulmuş kaleden manzara muhteşem. Kale meydan içerisinde Ali Paşa türbesi ve Tarih müzesi, Türk hamamı, ve pek çok anıt bulunmakta. Yani gezilebilecek pek çok nokta var.

Geldiğimiz caddenin bir alt sokağından tekrar şehre doğru döndük. Burada bulunana Etnografya müzesine girdik. Müze eski osmanlı müzesi. Osmanlı kıyafetleri, köylünün yaşamını anlatıyor. Sırbistan’daki Osmanlı kültürünün izlerini gözlemlemek mümkün. Müzeden çıktıktan sonra Belgrad Üniversitesinin binalarının yanından geçerek Mihalov un anıtının bulunduğu Cumhuriyet Meydanına (Republic Square) vardık.

Belgrad Üniversitesi çok büyük bir üniversite ve fakülteleri şehrin etrafına dağılmış. Her tarafta öğrenciler ve duvarlara asılmış öğrenci partileri ilanları görmek mümkün. Cumhuriyet meydanında biraz fotoğraf çekildikten sonra biraz şehrin aşağısına doğru cafe ve restorantların bulunduğu ünlü Sırp şair Dura Jaksic’in sokağına inip burada biraz oturarak soluklanıyoruz. Burada çok renkli cafe ve restoranlar bulunmakta. Geceleri çok canlı oluyormuş. Daha sonra yürüyerek Belgradın diğer büyük meydanı Taş Meydana (Tasmajdan) ve buradaki St. Mark Klisesini gezdik. Parkta insalar hayvanlarını gezdiyor. çocuklar oyun oynuyordu. Etraftan canlı müzik sesleri kulaklarımızda parkı geziyoruz. Sırp insanını ve yaşantısını burada gözlemlemek mümkün.

Buradan sonra rotamızı Nikola Tesla Müzesine çeviriyoruz. Müzenin merdivenlerinde genç çocuklar bekleşmekte. İçeri girip müze hakkında bilgi alıyoruz ve malesef müzenin önceden rezervasyonla gezilebildiğini öğreniyoruz. Pazar günü gezebileceğimizi söylediyseler de döneceğimiz için gezemedik. Giriş katta kısaca şöyle bir bakındık. Ancak rehber eşliğinde olmadıktan sonra tabi ki anlaşılamıyor. Buradan sonra şehrin simgesi diyebileceğimiz Saint Sava Tapınağına (Katedraline) doğru yöneliyoruz. Çok geniş bir meydana kurulan katedral hala inşaat halinde ve içerisinde çalışmalar devam ediyor. Meydanda bolca fotoğraf çekindik. Çevrede saint sava klisesinde evlenen çiftleri görmek mümkün. Bu noktayı da gezdikten sonra otelimizin bulunduğu Knez Mihailova caddesine geri döndük. ve burada bir İtalyan restorantında akşam yemeğimizi yedik.

Yeme içme fiyatları İstanbul ile aynı diyebiliriz. Belgrad’ta buradaki simit sarayları gibi Pekara isimli fast food dükkanlarını görmek mümkün. dilim pizza ve unlu mamül satan bu yerden yediğimiz pizzanın lezzetini beğendiğimizi pek söyleyemeyeceğiz doğrusu. Bu arada Belgrad’da aynı Türkiye’de olduğu gibi 10 dan sonra marketlerde alkollü içki satışı yasak. Restorant ve Barlarda alkol satışı devam ediyor.

Yeme içme işinden sonra nehrin karşı yakasını da görmek üzere akşam bir tramvaya atlayarak karşı tarafa geçiyoruz. tramvaydan şehri ve insanlarını bolca gözlemleme fırsatı buluyoruz. Yeni Belgrad olarak adı geçen karşı yakada orta ve alt kesim halk yaşamakta. Etrafta AVMler ve yüksek katlı estetiksiz Rus mimarili eski apartmanları görmek mümkün. Tramvayımız son durağa vardığında aynı tramvayla geri dönmeyi düşünsek de makinist bizi indirip kenarda birşeyler yiyip içmeye koyuluyor. Biz de bir sonraki tramvayı bekleyip onunla şehir merkezine geri dönüyoruz. Vaktiyle meşhur ünlüleri ağırlamış Hotel Moskova’nın önünde inip yürüyoruz. Cumartesi akşamı olması sebebiyle oldukça canlı olan Knez Mihailova caddesinde cıvıl cıvıl insanların arasında yürüyüp dondurma yedikten sonra otelimize geri dönüyoruz.

Belgrad’da Pazar ve dönüş

Bu günde erken kalkıp otelde 40 çeşitli açık büfemizden kahvaltımızı yaptık. Uçağımıza saat 11:30 da binmemiz gerektiğinden bugün tur yapacak vaktimiz yoktu. Yine de bir saatliğine son bir defa Kneza Mihaila caddesinde yürüyüş yaptık. Daha sonra otelimize gelerek otelin çağırdığı taksi ile hava alanına doğru yola çıktık. Gelişteki gibi taksi 2000 Dinar aldı. Havaalanında internetten check in yapılabildiğinden direk uçağın kapısına doğru gittik. Free shopta biraz takıldıktan sonra uçağımız geldi ve vaktinde evimize döndük.